Promosyon anlaşmasında merkez–taşra ayrımı kabul edilemez!

Promosyon anlaşmasında merkez–taşra ayrımı kabul edilemez!
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın merkez teşkilatına yönelik gerçekleştirdiği banka promosyon ihalesi, kamu emekçileri arasında haklı bir tepkiye neden oldu.
Genel Sağlık İş Sendikası İzmir Şubesi tarafından konu hakkında şu açıklama yapıldı,
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın merkez teşkilatına yönelik gerçekleştirdiği banka promosyon ihalesi, kamu emekçileri arasında haklı bir tepkiye neden olmuştur. Bakanlık, merkez teşkilatında görev yapan personele 105.000 TL nakit promosyon, 15.000 TL Paraf Puan, ayrıca 120.000 TL ile 660.000 TL arasında faizsiz kredi imkânı sağlandığını açıklamıştır. Ancak bu tekliflerin sadece merkez teşkilatına özel olduğu, taşra teşkilatında görev yapan on binlerce kamu emekçisinin ise hiçbir şekilde bu imkânlardan yararlandırılmadığı ortaya çıkmıştır. Aynı bakanlık emekçileri için İzmir de 80 000 TL promosyona imza atılmıştır. Merkeze Var, Taşraya Yok: Bu Adaletsizlik Kabul Edilemez! Taşra teşkilatı personeli, kamu hizmetlerinin en ağır yükünü omuzlarken, hem düşük ücret politikalarıyla hem de bu son uygulamayla bir kez daha yok sayılmıştır. Ne nakit promosyon, ne kredi desteği… Yıllardır özveriyle çalışan taşra emekçileri bir kez daha görmezden gelinmiş, çalışma barışı ciddi şekilde zedelenmiştir.
Bu uygulama;
1. Eşit işe eşit ücret ve eşit haklar ilkesiyle bağdaşmamaktadır.
2. Kurumsal aidiyeti baltalamaktadır.
3. Emekçiler arasında ayrımcılığa yol açmaktadır.
Evde Bakım Yardımı Alanlar Üzerinden Promosyon Pazarlığı Yapılamaz!
Kamuoyuna yansıyan bilgilere göre, evde bakım yardımı alan yüz binlerce vatandaşın ödemeleri, döner sermaye gelirleri ve huzurevi aidatları gibi sosyal hizmet kaynakları Halkbank’a yönlendirilerek bankanın ihaleye katılımı cazip hale getirilmiştir. Bu durum, evde bakım yardımı alan vatandaşların zorunlu olarak hesap açmaya mecbur bırakıldığı anlamına gelmektedir. Sosyal yardımların bir banka promosyonu üzerinden pazarlık unsuru haline getirilmesi, hem etik dışıdır hem de kamu vicdanını derinden yaralamaktadır. Üstelik bu işlemler için taşra personeline 1 Aralık itibarıyla emrivaki yapılması, sürecin ne kadar plansız ve baskıcı yürütüldüğünü açıkça göstermektedir. Bakanlığa Açık ve Net Çağrımızdır:
Merkez–Taşra ayrımına son verin!




